Ama düşündüklerini söylemezdi genellikle.
Sayfa 40Kitabı okudu
Her tarafta, her şeyin üstüne koyu bir karanlık çöküyordu.
Sayfa 34Kitabı okudu
Hiçlik düşüncesine hiçbir zaman tahammül edememişti.
Sayfa 27Kitabı okudu
Kulakları sağır eden bir homurtuyla yolun dönemeç yaptığı yerde kayboldular, ama Tanrının gözü onları hala görüyordu.
Sayfa 127Kitabı okudu
Onun var olma biçiminin bir parçası bu.
Sayfa 121Kitabı okudu
Soluk alıp verişinin belli belirsiz biçimde yankılandığı geniş bir mağaranın ucunda bulunuyordu.
Sayfa 119Kitabı okudu
Yatmadan önce de tekneyi meraklıları şaşırtmak amacıyla, basit bir kamp çadırı gibi algılayabilecekleri şekilde yamalı bir yelkenle gizlediler.
Sayfa 111Kitabı okudu
Şaşkın bakan gözleri, göz çukurlarında baş döndürücü bir biçimde dönüyor.
Sayfa 102Kitabı okudu
Tropik bölgenin acımasız güneşinin yaktığı alnından ter boşanıyordu.
Sayfa 97Kitabı okudu
Deniz uçağı burgu gibi dönmeye başladı ve yerde, bitki kalıntıları ve asetilenle şişmiş mantarların arasına takıldı.
Sayfa 95Kitabı okudu
Uzun süredir radyo alıcılarına, son bildirileri öğrenmek için, dokunulması yeterli özel bir düğme konmuştu.
Sayfa 94Kitabı okudu
Söğütlerin gri-yeşil yaprakları manzaraya bir melankoli katıyordu.
Sayfa 91Kitabı okudu
Bedeni yerde yuvarlandığı sırada iğrenç ruhunu şeytana teslim etti.
Sayfa 84Kitabı okudu
Birkaç saniye önceki berbat, bakımsız binanın yerinde içinden duman yükselen karanlık bir bomba çukuru vardı şimdi.
Sayfa 76Kitabı okudu
Düğme iliklerinin birleşme yerlerine ve kol ağızlarına bakıldığında yıpranmaya başladıkları anlaşılan kürk mantolar giymiş kadınlar, yüzlerinde okunan sefaleti sahte bir neşe havası ve boyun eğmeyen bir karakter görünümüyle gizleyerek sağda solda dolaşıp duruyorlardı.
Sayfa 76Kitabı okudu